Valla , pazar sabahı 8 de kalktık , niyetimiz öğleden sonra Kızılcahamam'a termale gitmekti fakat havayı güzel bulunca erkenden yola düştük , termosa çay doldurup yol üzerinden simit açma v.s alıp devam ettik , Kızılcahamama gelmeden Kurtboğazı Barajının oralardan geçerken hadi gölün kenarına inip kahvaltıyı orada yapalım dedik , mevcut piknik alanını değilde biraz ilerleyince sağa doğru sapan yollardan birine girdik , bu aşağıda görülen yol bizi gölün kenarına kadar getirdi ...
Burada bir gölgelik bulup kısa bir kahvaltı molasından sonra istikamet Kızılcahamam...
Buradaki kasaplar çarşısından et ,ekmek ve içecek ihtiyacımızı giderdikten sonra , Soğuksu Milli Parkı'nın en en tepelerine çıkıp
manzaraya hakim münasip bir yer bulup ,
getirdiğimiz nevalelerle öğlen yemeğini hazırlayıp ardından çay faslını da halledip ,biraz daha çam havasına
doyduktan sonra vakitlice merkeze inerek Yabanabad tesislerine doğru yol aldık...
Maalesef ki maalesef tesisin bayanlar kısmı bu haftasonu kapalı olduğundan ( ki bunu bilseydik planlarımız farklı olurdu , önceden telefon ederek gitmekte fayda var ) Büyük kaplıca denen bir yere gitmek zorunda kaldık
ki bidaha da kesinlikle gideceğimi sanmam ,
Mesela şu aşağıdaki resimdeki yerde 55 kişi vardı , diğer bunun yarısı kadar olan yerde tahmini 30 kişi daha ve küçük havuz alanında da bi 20 kişi falan vardı herhalde
öyle kalabalık ,öyle rezil , öyle pisti ki (pislik , müşterilerden kaynaklı) eve gelince bidaha yıkansakmı acep diye de düşündük ,e kaç kişiyiz parasını da geri alamıyosun ve önceden içeriyi görmemize de izin vermediler... oysaki daha önce defalarca gittiğimiz Yabanabad tesisleri oldukça konforlu bir yerdi (daha sonra burası hakkında detaylıca bilgi vericem) ki aralarında çok bi fiyat farkıda yok ama gelen müşteri profili bile çok farklı ...Neyse bu tecrübeden sonra toparlanıp eve döndük fakat bütün Ankara pazar günü Kızılcahamam'a aktığından dolayı dönüşte trafik neredeyse durma noktasındaydı ve eve vardığımızda satt gece 11 olmuş ve biz telef vaziyetteydik...
Burada bir gölgelik bulup kısa bir kahvaltı molasından sonra istikamet Kızılcahamam...
Buradaki kasaplar çarşısından et ,ekmek ve içecek ihtiyacımızı giderdikten sonra , Soğuksu Milli Parkı'nın en en tepelerine çıkıp
getirdiğimiz nevalelerle öğlen yemeğini hazırlayıp ardından çay faslını da halledip ,biraz daha çam havasına
doyduktan sonra vakitlice merkeze inerek Yabanabad tesislerine doğru yol aldık...
 |
| Yabanabad Termal Tesisleri |
Maalesef ki maalesef tesisin bayanlar kısmı bu haftasonu kapalı olduğundan ( ki bunu bilseydik planlarımız farklı olurdu , önceden telefon ederek gitmekte fayda var ) Büyük kaplıca denen bir yere gitmek zorunda kaldık
ki bidaha da kesinlikle gideceğimi sanmam ,
Mesela şu aşağıdaki resimdeki yerde 55 kişi vardı , diğer bunun yarısı kadar olan yerde tahmini 30 kişi daha ve küçük havuz alanında da bi 20 kişi falan vardı herhalde
öyle kalabalık ,öyle rezil , öyle pisti ki (pislik , müşterilerden kaynaklı) eve gelince bidaha yıkansakmı acep diye de düşündük ,e kaç kişiyiz parasını da geri alamıyosun ve önceden içeriyi görmemize de izin vermediler... oysaki daha önce defalarca gittiğimiz Yabanabad tesisleri oldukça konforlu bir yerdi (daha sonra burası hakkında detaylıca bilgi vericem) ki aralarında çok bi fiyat farkıda yok ama gelen müşteri profili bile çok farklı ...Neyse bu tecrübeden sonra toparlanıp eve döndük fakat bütün Ankara pazar günü Kızılcahamam'a aktığından dolayı dönüşte trafik neredeyse durma noktasındaydı ve eve vardığımızda satt gece 11 olmuş ve biz telef vaziyetteydik...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorum bırakmanız bizi mutlu eder...